Akciğer Kanseri – Efsaneler ve Gerçekler
Prof.Dr.Hasan Batırel
Her sigara içen akciğer kanseri geliştirmiyor. Günde 1 paket sigara içen kişiler, sigara içmeye devam ederlerse, 8 kişiden 1’i akciğer kanseri geliştiriyor. Yine sigara ile ilişkili kanser harici kalp ve damar hastalıkları, beyin damarlarında tıkanma ortaya çıkabiliyor. Veya yemek borusu, dudak, damak, gırtlak, mesane, böbrek kanseri gibi sigara ile doğrudan ilişkili başka bir kanser ortaya çıkabiliyor. Bugün sigara içimi tüm dünyada dursa, akciğer kanseri sıklığının %90 azalacağı öngörülmektedir.
Sigaranın akciğer kanseri ile ilişkisi var mı? Benim 80 yaşında dayım var, yıllardır sigara içer hiç bir sıkıntısı yok...
Her sigara içen akciğer kanseri geliştirmiyor. Günde 1 paket sigara içen kişiler, sigara içmeye devam ederlerse, 8 kişiden 1’i akciğer kanseri geliştiriyor. Yine sigara ile ilişkili kanser harici kalp ve damar hastalıkları, beyin damarlarında tıkanma ortaya çıkabiliyor. Veya yemek borusu, dudak, damak, gırtlak, mesane, böbrek kanseri gibi sigara ile doğrudan ilişkili başka bir kanser ortaya çıkabiliyor. Bugün sigara içimi tüm dünyada dursa, akciğer kanseri sıklığının %90 azalacağı öngörülmektedir.
Sigara içenlerin akciğeri ile normal akciğer arasında bir fark var mı?
Normal akciğer hafif pembe, kavuniçi arası bir renge sahiptir ve parlaktır. Oysa uzun yıllar sigara içen kişilerin akciğerleri tamamen siyah hale gelir, katran benzeri bir tabaka akciğer zarını kaplar.
Sigarayı bırakırsam akciğer kanseri riskinden kurtulabilir miyim? Komşumuzun eşi 1 yıl önce sigarayı bıraktı, bu sene akciğer kanseri geliştirdi. Bu nasıl oluyor?
Sigara içmek vücutta bir birikim oluşturur. Sigarayı bıraktıktan sonra sigaranın verdiği tahribatın ortadan kalkması için en az 10 yıl geçmesi gerekiyor. 10 yıl sonrasında da kanser riski hiç içmemiş kişilerin düzeyine düşmüyor, risk iki kat olarak devam ediyor ve o şekilde hayat boyu devam ediyor. Sigaranın içerisinde tütün, kağıt, filtre vs kaynaklı 1000’in üzerinde kanser yapan madde var. Bu maddelerin yıllarca biriktikten sonra temizlenmeleri hemen olmuyor.
Kişi 30 yıl sigara içiyor. Bıraktıktan 2 sene sonra kanser geliştirmesi, 30 yıllık birikimin hücrelerin genetik yapılarında yol açtıkları bozukluklar. Bu bozukluklar belirli bir dereceye ulaşmadan kanser ortaya çıkmıyor.
Akciğer kanserinin dişisi erkeği varmış. Hangisi daha kötü?
Her işimizde olduğu gibi yine kadınlara suç bulmaya çalışıyoruz. Dişini tabii ki kötü olan, ama aynı zamanda üreyen manasına kullanılıyor. Oysa annemizin kötü olduğunu iddia edemeyiz herhalde. Kanserin dişisi erkeği olmaz. Kanser isim olarak bir hücrenin kontrolsüz büyümesini ifade eder. Yani vücudumuzun bazı hücreleri, ben artık senin kontrolünde kalmayacağım, kendi özgürlüğümü ilan ediyorum, istediğim gibi de ürerim diyorlar. Kanserler habis yani kötü huylu tümörleri ifade ederler. Yani yukarıdaki kötü tabire atıf yaparsak hepsi dişidir.
Bununla beraber kanserlerin alt tipleri arasında büyüme hızlarında farklılıklar olabilir. Bazısı daha hızlı, bazısı daha yavaş büyüyebilir. Bazıları kemoterapiye ve cerrahiye daha iyi cevap verirken, bazıları teşhisin akabinde çok kısa sürede hastayı öldürebilirler.
Sabah öksürdüğümde balgamımda hafif bir kan gördüm, çok korktum. Acaba akciğer kanseri miyim?
Öksürükle gelen kanın ne olduğunun araştırılması gerekir. Bazen mideden gelen kan veya yutak bölgesindeki tahrişte balgamla kan gelmesine sebep olabilir. Öksürükle gelen kan her zaman akciğer kanseri demek değildir. Bazı sigara içicilerinde sigara küçük havayollarına zarar verip bir nevi ülserler oluşturabilirler (buna bronşektazi denir). Bu havayollarının duvarlarındaki küçük damarlar kanayarak balgamla kan gelmesine neden olabilirler. Ama 50 yaşını geçmiş ve aktif sigara içen bir kişide balgamda kan gelmesi durumunda akciğer kanseri olma riski %50’dir. O nedenle bekleyeyim, bir antibiyotik kullanıp 1 ay sonra doktora giderim diye düşünmemek gerekir. Balgamında kan gelen hastalara hemen bronkoskopi (soluk borusunun ince bir ışıklı boru ile gözlemlenmesi) yapılmalıdır.
Akciğer kanseri akciğerin hangi bölgelerinde görülebilir?
En sık üst bölgelerinde yerleşir. Bunun nedeni üst bölgelerde hava dolaşımının daha fazla olmasıdır (yani kanserojen ajanların daha fazla birikmesi).
Akciğer kanserinin kaç aşaması vardır?
Dört aşaması vardır. Dördüncü aşama en ileri hastalık demektir. Birinci aşama ise erken teşhistir.
Akciğer kanserine hatta hiç bir kansere bıçak vurulmazmış, yoksa yayılıyormuş...
Akciğer kanseri maalesef saldırgan bir hastalıktır. İlk adı konulduğunda akciğer kanseri geliştiren hastaların yarısı hastalığın son aşamasındadır. Yani kanser akciğerden başka vücudun diğer bölgelerine (beyin, böbrek üstü bezi, kemik, karşı akciğer, lenf bezleri) sıçramış olurlar. Elimizdeki tedavi yöntemleriyle bu hastaları iyileştirmek için büyük çaba sarf ediliyor, ama günümüzde böyle hastalarda yaşam beklentisi tedavi ile 1 yılın biraz üzerindedir. Ama kimin ne kadar yaşayacağını Allah bilir, biz doktorlar bilemeyiz. Bazı hasta 3-5 yıl yaşarken, bazısı 1-2 ayda vefat edebilir. Hastalığın bu aşamasında ameliyatın yeri yoktur.
Eskiden hastalığın aşamasını belirleme yöntemleri daha sınırlı olduğu için en son aşamadaki hastalarında ameliyat edildikleri ve hastaların ameliyattan çok kısa süre sonra öldükleri görülürmüş. Bu tecrübeler insanların belleklerinde yer ederek, kansere bıçak vurulmaz inanışını getirmiş. Oysa erken aşama akciğer kanserinde günümüzde en iyi tedavi metodu cerrahidir.
Maalesef akciğer kanseri oldum, uyuyamıyorum, hastalığın aşamasını nasıl anlayabiliriz?
Akciğer kanserinin aşamasını günümüzde bir nükleer tıp yöntemi olan pozitron emisyon tomografisi (PET) ile anlayabiliyoruz. PET vücutta fazla şeker tüketen bölgeleri görmemizi sağlıyor ve kanser hücreleri üremek için çok enerjiye yani şekere ihtiyaç duyuyorlar. Biz de kanserli bölgeyi görebiliyoruz. Ama beynimizde çok şeker tükettiği için, beyin görüntülemesinde PET değil, manyetik rezonans (yani MR) yapılması gerekiyor. Ayrıca hastaların tamamına göğüs ve üst karın bölgesini içeren tomografi de çekilmektedir.
PET ve tomografinin ikisinin de radyasyon uygulanan yöntemler olduğunu unutmamak gerekir. Gerekli olmadıkça yapılan bu yöntemler, gereksiz radyasyon alınmasına neden olur.
Çok şükür akciğer kanserim erken aşamada teşhis edildi ama ben ameliyat olmak istemiyorum. Bitkisel ilaçlarla bu hastalığı geçiremez miyim?
Bu hastalığın bitkisel ilaçlarla iyileşmesi mucizelere bağlıdır. Ya da hastalık akciğer kanseri değildir. Günümüzde kullanılan kemoterapi ilaçlarının bazıları sentetik, bazıları ise bitki, maya gibi canlıların ürettikleri maddelerin yoğunlaştırılmış halleridir. Kemoterapi ilaçları hızlı üreyen hücreleri öldürmekte, dolayısıyla kanser hücrelerini öncelikle öldürmektedir.
Akciğer kanseri ilk aşamada teşhis edilmişse hâlihazırdaki en etkili tedavi yöntemi cerrahi ile hastalığın çıkarılmasıdır. Bu durumda hastaların kabaca üçte ikisi hastalıktan tamamen kurtulurlar. Ama kanser 1 cm’den küçükse bu başarı %90’lara çıkar, 3 cm ise %50-60’lara düşer.
Ameliyattan çok korkuyorum. Göğüs boşluğunun bir tarafı boydan boya kesiliyormuş? Akciğer kanserinde kansız, neştersiz ameliyat mümkün değil mi?
Akciğer kanseri ameliyatlarının klasik yönteminde iki kaburga arasından girilerek göğüs boşluğu ortaya konur ve akciğerin bir parçası lenf bezleriyle birlikte çıkarılır. Bu ameliyatı yapabilmek için uzun yıllar 30-40 cmlik kesiler kullanılmıştır.
Bununla beraber gelişen teknoloji ile kapalı (yani halk arasında neştersiz, kansız tabir edilen), genellikle 1-2 cmlik üç kesiden veya 4-5 cmlik tek bir kesiden yapılan ameliyatlar uygulanmaya başlamıştır. Bu yöntemin adı videotorakoskopidir (VATS). Yani göğüs boşluğunun kamera ile görüntülenmesi ve ameliyatın ekrandan bakılarak yapılmasıdır. Bu ameliyat yöntemi nispeten küçük ve akciğerin merkezine yakın olmayan tümörlerde uygulanmaktadır.
Akciğer kanseri ameliyatları çok riskliymiş...
Akciğer kanseri ameliyatları vücudun büyük ameliyatlarındandır. Videotorakoskopi yani VATS uygulandığında ise bu risk düşmektedir. Yine akciğer kanseri ameliyatları, kalp ameliyatı riskine yakın risk içerirler. Bugün kalp ameliyatı olan 100 kişiden 1-2’si ameliyat sonrası çıkan sorunlar nedeniyle hayatını kaybetmektedir. VATS ile yapılan akciğer kanseri ameliyatlarında da risk %0,5-1 arasındadır.
Bu risk ameliyatın kendisinden değil, sigara içen bir kişinin akciğerlerinde çeşitli sorunlar çıkma ihtimalinin yüksekliğinden kaynaklanmaktadır. Mesela akciğer hasarı, zatürre, akciğer dokusunun iyileşmesinin gecikmesi vs. Bunu azaltmak için hastanın en az 2 hafta hiç sigara içmemesi gerekir. Bir sigaranın dumanı, havayollarındaki balgam temizleme mekanizmasını 48 saat durdurmakta ve zatürre riskini çok arttırmaktadır.
Ameliyattan sonra ne kadar sürede günlük yaşamıma geri dönebilirim.
Açık ameliyatlardan sonra hastanede kalış süresi 1 hafta iken, kapalı (VATS) sonrası bu süre 3-4 güne inmektedir. Ağrı kesiciler 1 ay kullanılır. Açık ameliyatlardan sonra tamamen günlük yaşamın normalleşmesi ve işe dönme süresi 1 ay iken, kapalı ameliyatlardan sonra bu süre 15-20 gündür.
Beni bağlasalar ameliyat olmam, bu durumda ne uygulanabilir.
Bu durumda erken aşama bir kanser varsa radyoterapi uygulanması iyi olur. Çok gelişmiş radyoterapi teknikleri (ışın bıçağı, stereotaktik radyoterapi) kullanılarak iyi bir tedavi sağlamak mümkündür. Cerrahi açısından yüksek riski olan kişilere (eşlik eden ileri derecede kalp hastalığı olanlar, solunum kapasitesi çok düşük olanlar gibi) bu yöntemi önermek gerekir.